Haftasonu Eskişehir

Kardeşim Kütahya’da okurken günübirlik gitmiştik Eskişehir’e. Kısa bir zaman dilimiydi, yetmemişti bana. Çoğu yeri göremeden geri dönmüştük. Hal böyle olunca arkadaşlarımla çoğu gezi muhabbetinde “Eskişehir’e de gidelim mutlaka” diyorduk ama bir türlü denk getiremiyorduk. Ceren ve Mesutcan ile de konuştuk ve çok hızlı gelişen bir plan yapıp nisanın başında Eskişehir’e gittik.

eskisehir_yolu

Sabah erkenden kara şimşeğe binerek yola çıktık. İstanbul-Eskişehir arası yaklaşık 320km ve 4 saat sürüyor. Çay, kahve, sohbet muhabbet derken ben yolun nasıl geçtiğini anlayamadan Eskişehir’e varmıştık bile. Hafif bir kahvaltıyla durduğumuz için ilk işimiz yemek yiyecek bir yer aramak oldu. Et seven insanlar olduğumuz için yorumları ve fotoğrafları güzel olan City Burger House‘a gitme kararı aldık.

city_burger_house_eskisehir

Barlar sokağına oldukça yakın küçücük bir dükkan. İçinde 3-4 masa var. Gelirken niyetimiz lezzetli hamburgerler yiyip burası hakkında güzellemeler dizmek idi. Umduğumuz gibi olmadı. Çok ama çok bekledik. Bizden başka sadece 1 masa dolu olmasına rağmen şefin aheste tavırları sebebiyle hamburger kokuları arasında 1 saate yakın aç aç beklemek durumunda kaldık. Hamburgerler geldiğinde herkesin sabrı taşmıştı.

city_house_burger

Hamburger lezzeti için çok kötü diyemem ama süpermiş de diyemem. Standart bir lezzeti vardı. Patateslerini hamburgerdan daha çok sevdik. Kısacası buraya gittiğimize gideceğimize pişman olarak ayrıldık 🙂 Fakat söylemekte fayda var fiyatlar oldukça uygun.

Şansımıza hava çok güzeldi. Ne yağmur ne rüzgar bize süpriz yapmadı 🙂 Bu yüzden Venedik önündeki sırayı görünce dondurma almadan edemedik.

venedik_dondurma

Bu şirinler mavisi renkli dondurma İtalyan karamelli. Ben bayıla bayıla yedim 🙂 Dondurmanın topu 2tl. Biz çok beğendik giderseniz bizim için de bir top yemeden dönmeyin. Kış olsaydı bozacıya gidecektik ama hava sıcak olunca boza ikinci planda kaldı. Kışın gidecek boza severler için Karakedi Bozacısını şiddetle öneririz.

Yemeğimizi yedik üstüne bir de dondurmamızı yedik. Artık yeterli enerjimiz olduğuna göre gezebiliriz dedik ve Porsuk Çayı çevresinde dolandık. Gezerken bisikletli insanları da görünce “Buranın Amsterdam’dan ne farkı var?” demeden edemiyor insan 🙂 Ulaşım derdinin olmaması, bisikletle gezen insanların yoğunluğu ve şehir genelinin çok uygun fiyatlı olması sebebiyle Eskişehir tam yaşanacak şehir. Üstelik öğrenci dostu.porsuk_cayi

İsterseniz Porsuk Çayı’nda teknelerle de gezebilirsiniz. Biz tercih etmedik ama güzel ve keyifli bir deneyim olabilir. Biz zaman kaybetmeden Sazova Parkı’na gitmek için yola koyulduk.

Sazova Parkı Eskişehir’in en büyük parkı olarak geçiyor. İçerisinde Eti Sualtı Müzesi, Masal Şatosu, Bilim Sanat Müzesi, Korsan Gemisi, Sabancı Uzay Evi ve gezi treni bulunuyor.

sazova_parki_gzi_treni

Biz İstanbul’dan geldiğimiz ve kazıklanmaya çok alışkın olduğumuz için buralar bize inanılmaz ucuz geldi. Zamanında annem, ben ve kardeşim Aqua Florya’da bulunan akvaryuma gitmiştik. Şimdi baktım da girişi kişi başı 53.10tl olmuş, Üç kişilik bir aile iseniz de 135tl’ya paket alabiliyorsunuz ki yine abartı bir rakam. Sazova parkında bulunan ve İstanbul Akvaryum’dan çok büyük bir farkı olmayan Eti Sualtı Dünyası’na giriş için 5tl öğrenci iseniz 2tl gibi cüzi bir miktar ödeyip akvaryumu gezebilirsiniz. Biz de gidince şok olduk gerçekten 🙂

eti_sualti_dunyasi

İçerisi de oldukça güzel. Hem gelmişken yine çok uygun fiyatlara bilim sanat müzesi ve uzay evini de gezebilir çok kaliteli zaman geçirebilirsiniz üstelik trafik derdi de yok. Gülen vantuzları görmek de bonus

eti_sualti_muzesi_vantuz

Eti sualtı dünyasını gezdikten sonra Masal Şatosu’nun olduğu tarafa gidiyoruz. Parkın içerisinde küçük bir gölet, büfeler ve kafe de mevcut. Ortam çok güzel olunca dış çekim için gelen gelin ve damat sayısı da oldukça fazla.

sazova_parki_eskisehir

İsterseniz Masal Şatosu’nun içini de gezebilirsiniz. Biz kısa zamanda çok yer gezelim düşüncemiz sebebiyle dışarıdan bir bakınıp önünde bol bol fotoğraf çektirmeyi tercih ediyoruz.

eskisehir_masal_satosu

Sağ alt kısımda gelin ve damadı da görebilirsiniz 🙂 Sazova Parkı’nı çok beğendik. Eskişehir’e yolunuz düşerse gidilecek yerlere mutlaka ekleyin. Çimlerin üzerinde biraz vakit geçirmek bile ruhunuzu dinlendirmeye yetecektir.

Sazova Parkı çok büyük hava da oldukça sıcak olduğu için bir süre sonra kahve içip kendimize gelelim diyoruz. Hipster kahveci sevgimiz sebebiyle araştırıp bulduğumuz Eskişehir’in üçüncü dalga kahvecilerinden olan İtalyan’a doğru yol alıyoruz.

eskisehir_italyan

Dekorasyonu, sunumları ve keyifli ortamıyla benden tam puan alıyor. Herkes farklı bir şey tercih ediyor ama memnun kalmayan yok. Bir tek kahvelerin yanında gelen minik kurabiyeler gerçekten çok minik 🙂 Tadı damağımızda kalıyor.

eskisehir_italyan_sunum

Kahvenin yanındaki de mekanın popüler tatlılarından ananaslı cheesecake. Ben de çok beğendim. İtalyan sayesinde güzel bir kahve molası vermiş oluyoruz. Burdan sonra Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi‘ne gitmeyi planlamışŧık. Açık olduğu saatlere bakınca çok az vaktimiz kaldığını görüp koşa koşa gidiyoruz.

O kadar acele ediyoruz ki Emre ben arabayı parkederim siz gidin diyor. Gidiyoruz gitmesine ama inanılmaz bir sıra var. Neyse ki sıra çok çabuk geliyor. Emre parkedip gelene kadar içeri girmiş oluyoruz.

yilmaz_buyukersen_balmumu_heykeller_muzesi

Yazının başından beri sabrettim ama şimdi müsadenizle Eskişehir ve Yılmaz Büyükerşen övmek istiyorum. Gerçekten Eskişehir halkı  çok şanslı. Yılmaz Büyükerşen çok değerli bir belediye başkanı. 1999 yılından beri Eskişehir belediye başkanı. Belediyecilik anlamında Eskişehir’e katkıları dışında oldukça başarılı bir balmumu heykel sanatçısı.

balmumu_muzesi_ataturk

Müze girişi 5tl. İçerisinde çok fazla heykel var. Heykellerden bazıları çok benzemiyor fakat genel anlamda oldukça başarılı. İçeride bazı bölümlerde fotoğraf çekimine izin verilmiyor fakat fotoğrafçıya çektirip 5tl karşılığında alarak kız çocuklarının eğitimine destek olabilirsiniz. Yurtdışında böyle bir müzeye gitmek isteseniz en az 20€’yu gözden çıkarmanız gerekir. Bu gezi içerisinde en beğendiğim yerlerden biri burası oldu.

balmumu_muzesi_ibrahim_tatlises

Balmumu müzesi odunpazarına çok yakın. O yüzden müze çıkışında Odunpazarı evlerine doğru yol alıyoruz. Burası Safranbolu evleri, Hamamönü evleri gibi dokusu bozulmamış bir yer. Hediyelik eşya satan dükkanlar ve kafeler mevcut.

eskisehir_odunpazari

Yapısının bozulmamış olması oldukça güzel fakat böyle yerlerin gün geçtikçe azalması ve bizim müze gezer gibi buraları gezmemiz oldukça üzücü.

odunpazari_evleri

Yürüdük yürüdük karnımız acıktı. Gezimizin temeli olan Ciğerci Ahmet’e gitmek için şartlar olgunlaştı. Bütün gün aman karnımızı çok doyurmayalım Ciğerci Ahmet’e tok gitmeyelim diye diye kurt gibi acıkmış olarak yola çıktık. Arabayı otoparka vermiştik ama Ciğerci Ahmet önünde de park etmek için yerler var. Hafta sonu çok kalabalık oluyor ama.

cigerci_ahmet

Ne yiyeceğimize karar veremeyince karışık yapayım diyor garson. Önden salatalar, çiğ köfte, içli köfte ve fındık lahmacun servis ediliyor.

cigerci_ahmet_ayran

Yemeklerin dışında tam bir düğün ortamı var burada. Davul, zurna, şarkılar, türküler ve oynayan insanlar var. Oyun kısmına katılmıyoruz biz işin yeme kısmındayız daha çok. Karışık kebap da geliyor.

cigerci_ahmet_karisik_kebap

Kuzu şiş, ciğer ve tavuk şiş geliyor benim favorim kuzu şiş. Afiyetle yiyoruz üstüne menengiç kahvesi ikram ediyorlar. Buranın en güzel özelliklerinden biri de bu. Üstüne de çay içiyoruz. Nefes alacak yerimiz kalmadığında Ciğerci Ahmet’ten ayrılıyoruz. Bu lezzet şöleni için kişi başı 30tl ödüyoruz.

Eskişehir’de öğrenci sayısı çok olduğundan gece hayatı da oldukça hareketli aslında. Barlar sokağında bulunan Social Pub, Varuna Gezgin ve Drunken Duck eğlenceli bir gece geçirmek isteyenlere tavsiyemizdir. Biz sessiz sakin bir yere gidelim, muhabbet edelim diye düşündüğümüzden Odunpazarı bölgesine geri dönüyoruz ve kötü alışkanlık hakkımızı nargileden yana kullanıyoruz.

odunpazari_nargile_kosku

Eskişehir çok ucuz diye boşa demiyorum. Odunpazarı nargile köşkü‘nde nargile 6tl 🙂 Hal böyle olunca herkes istediği nargileyi söylüyor. Çaylar,kahveler, sahlep ve nargileler için 5 kişi toplam 50tl hesap ödüyoruz. Gerçekten çok uygun. Hatta sudan ucuz.

Geç vakitte otele gidiyoruz. Biz konaklamak için Deda Otel’de yer ayırtmıştık. Yeri merkezi ama onun dışında hiçbir şeyi sevmedim. Tek gece idare edilebilir ama gitmenizi tavsiye etmem. Sizi de uyarmış olayım.

Ertesi sabah Ceren, Mesutcan ve Kerem ile kahvaltı için Kerem’in önerisi olan Jardin Food & Drink önünde buluşuyoruz. Açık büfe kahvaltı ve isteğinize göre pişirdikleri omletler ile oldukça beğeniyoruz.

jardin_food_and_drink_eskisehir

Porsuk çayı kenarında oldukça büyük bir cafe ve fiyatları oldukça uygun. Sanırım Eskişehir’de kazıklanma olasılığı oldukça düşük. Kişi başı 18tl ödüyoruz ve İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz.

Keyifli, bol yemeli ve bol gezmeli Eskişehir turumuz böylece sona ermiş oluyor.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.